Social Icons

Pages

7.02.2012

Değişen beden imajları


Çağlar boyu değişen beden imajları, insanı ne güzel, ne de çirkin yapabilir. Önemli olan kişinin aktif bir yaşam ve doğru beslenmeyle beden ve ruh sağlığını koruması, kendisiyle barışık yaşamasıdır.
Kim istemez ki yüzyıllar boyunca hep güzel kalmayı? Çağların beden imajları değişse bile, döneminin en ideal ölçülerine sahip olmasa bile, kendisini her zaman güzel bulmayı kim istemez?
Kulağa ne kadar ütopik gelse de, aslında hiç zor değil. Sadece aktif bir yaşam ve doğru beslenme ile kendi beden imajımızla barışık yaşayabilir, kendimizi dünyanın en güzel insanı hissedebiliriz.
Çünkü herkesin beden imajı farklıdır. Çünkü beden imajı, kişinin kendisini nasıl algıladığıyla değiştiği gibi, modanın etkisiyle tarih boyunca da değişiklik gösterir.
Örneğin mitolojide büyük göğüslü, geniş kalçalı, yumuşak ve büyük karınlı Venüs bereket simgesi iken, tombulluğuyla ünlü Afrodit ideal kadın olarak kabul görmüş.
19. yüzyıla gelindiğinde bir dirhem et, bin ayıbı örterken, 21. yüzyılda bir dirhem et, ayıbın simgesi haline gelmiş.
Oysa ne bir dirhem et ayıbı örter, ne de fazlalığı ayıptır. Önemli olan kişinin kendisini sevmesi, kendisiyle ve bedeniyle barışık yaşaması. Kendimizi ne kadar çok seversek, beden imajımızı da o kadar iyi koruruz.


Beden imajımızı nasıl koruruz?
Yeterince sağlıklı olan vücudumuz, ruh sağlığımızı da etkiler. Sağlıklı bir ruh, hayata olumlu bakmamızı sağlar ve hem kendimizi, hem de imajımızı sevmemize yol açar.
Sağlıklı olmayan bir vücut ise, ruh sağlığını olumsuz etkiler. Hayata olumsuz bakıp, kendimizden ve imajımızdan hoşlanmamamıza neden olur. Bu durumda yükselen stres hormonunun etkisiyle tatlıya, çikolataya saldırırız. Şekerli besinlerin içindeki mineraller sinir sistemimizi yavaş yavaş güçlendirirken, ruhumuz çoktan dış dünyayı terk etmiş, içsel problemlerimize dalmıştır. Minerallerin etkisiyle içsel problemlerimiz çözülür çözülmez beden imajımıza geri döner, ertelediğimiz alışverişlerimiz yeniden canlanır.
Tabii ki bu bir paradokstur. Mutlu olabilmek için bir yandan şekerli besinlere saldırırken, diğer yandan beden imajımızı nasıl koruyabiliriz? Bu paradoksla başa çıkabilmek, yaşadığımız sıkıntıların beden ve ruh sağlığımızı etkilememesi için ne yapabiliriz?
Aslında bu soruların cevabı son derece basit. Aktif bir yaşam ve doğru beslenme sayesinde paradoksun çemberinden sıyrılıp, hem beden sağlığımızı korur hem de beden imajlarımızla barışık yaşarız.
Aydan Atasoy
Beslenme ve Diyet Uzmanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız