11.25.2012
Kansere karşı, doğru beslenme rehberi
Kanserden sağlıklı ve dengeli beslenerek, besinleri doğru yöntemlerle hazırlayıp, pişirerek korunabiliriz.
Kanser türlerinin çoğu, sağlıklı ve dengeli beslenme ile önlenebilir. Özellikle beslenme ile ilişkisi kanıtlanan; mide, kolon ve rektum kanseri, karaciğer kanseri, pankreas, böbrek, prostat ve yemek borusu kanserlerinden korunmak için yeni bir beslenme planı yapılmalıdır.
Tükettiğimiz besinlerin bir kısmı kansere yol açarken, bir kısmı da kanseri önler. Ayrıca besinlerin hazırlanış ve pişirme yöntemleri de, kansere karşı etkilidir. Besin değerleri kaybolmadan, doğru yöntemlerle hazırlanan besinler, kanserden korur.
1. Kanser riskini azaltan özel maddeler
Besinlerde bulunan bazı özel maddeler, kanser riskini azaltır. Özellikle hava kirliliğinin bulunduğu yerde yaşayanlar, sigara içenler ve genetiğinde kanser olanlar, bu besinleri daha çok tüketmelidirler. Kanser riskini azaltan besin maddeleri şunlardır:
· Proteaz engelleyiciler: Soya fasulyesi, kuru baklagiller, taze fasulye ve bezelyede bulunur.
· Oksitlenmeyi önleyiciler: Taze meyvelerle birlikte, ceviz, fındık gibi sert kabuklu meyvelerde bulunur.
· Flavanoidler: Turunçgiller, kayısı, kara dut, kızılcık, kiraz, kuş üzümü, üzüm gibi meyvelerin yanı sıra, soya fasulyesinde bulunur.
· Özel koku ve tat veren maddeler: Lahana, karnabahar, ıspanak gibi kış sebzeleri, nane, kekik, pancar, şalgam ve yenilebilen yabani otlarda bulunur.
· Kükürtlü maddeler: Sarımsak, soğan ve pırasada bulunur.
2. Kanser riskini azaltan besinler
· Sebzeler: Sarımsak, soğan, lahana, havuç, ıspanak, pazı, salatalık malzemelerin tümü, asma yaprağı, karnabahar, pırasa, şalgam, turp, maydanoz, tere, nane, roka, biber, taze fasulye, bezelye, bakla, mantar, patlıcan, enginar, kabak, domates, pancar, bamya ve yenilebilen yabani otlar.
· Kuru baklagiller: Mercimek, nohut, fasulye, barbunya, soya fasulyesi.
· Meyveler: Turunçgiller, kuşburnu, böğürtlen, kızılcık, elma, armut, ayva, erik, kiraz, vişne, çilek, karpuz, kavun, üzüm, incir, nar, dut, muz, hurma, yenidünya.
· Kuru yemişler: Leblebi, kestane, badem, fıstık, fındık, ceviz.
· Tahıllar: Tam buğday ekmeği, kepekli ekmek, çavdar ekmeği, yulaf ekmeği, bulgur.
· Hayvansal ürünler: Yumurta, az yağlı süt ve süt ürünleri, çökelek.
3. Kanser riskini artıran besinler
Bazı besinler, kanser riskini artırır. Özellikle hava kirliliği olan bölgelerde yaşayanlar, genetiğinde kanser olanlar ve sigara içenler bu besinlerden uzak durmalıdırlar. Uzak durulması gereken besinler şunlardır:
· Yağlı ve yaşlı et ürünleri,
· Fast foot ürünleri,
· Sucuk, sosis, salam, pastırma,
· İçyağı ve tereyağı,
· Yağda kızartılmış besinler,
· Tuzlanmış ve tütsülenmiş besinler,
· Direkt ateşte pişirilen besinler,
· Nitrit ve nitrat eklenmiş besinler
· Küflenmiş besinler.
4. Antioksidanlar
Bedenin silahlı kuvvetleri olarak da tanımlanabilen antioksidanlar, çeşitli enzimler ve besin öğeleriyle vücutta oluşturdukları savunma sistemi sayesinde kanser oluşumunu önler. Antioksidanların savunmasında yer alan besin öğeleri; protein, B2 ve B6 vitamini, Folik asit, C, A ve E vitamininin yanı sıra, selenyum, çinko ve mangan gibi minerallerdir.
Aydan Atasay (Beslenme ve Diyet Uzmanı
Yoğurt bel çevresindeki yağları azaltıyor
Kilo problemi mi yaşıyorsunuz? İşte size yaz aylarında birkaç kilo fazlanızı atmak için besin önerileri! Diyetisyen Gonca Güzel, yaz sofralarının vazgeçilmezi olan ve aynı zamanda kilo vermeyi hızlandıran besinleri sıraladı ve yararlarını açıkladı.
Yaz aylarında daha hafif beslenmek, çabuk doyduğumuz için daha kolaydır. Sağlıklı beslenmek için günde 4 porsiyon sebze ve meyve yemek, yağsız süt ürünlerini tercih etmek, bol lifli ve kalsiyum içeren besinleri tüketmek gerekir. Lifli besinler, doygunluk hissi yarattığından kilo kontrolü için çok yararlıdır. Aynı zamanda lifler, kan şekerini dengeler; kolesterolü ve vücut yağlarını azaltır. Lifli besinler, yani sebze ve meyveler, antioksidan ve fitonutrient içerirler. Bu sayede yaşlanma yavaşlar, kanser ve kalp krizi önlenir, tansiyon dengelenir ve kalp güçlenir. Düşük kalorili oldukları için de bel çevrenizi zayıflatır.
Yoğurt
Yapılan çalışmalar, günde 3 kase yoğurt yiyen insanların daha kolay zayıfladığını ve bel çevresindeki yağların da azaldığını gösteriyor. Yoğurt, kilo vermek isteyenler için hem sağlıklı bir seçim hem de karbonhidrat ve protein içerdiğinden dolayı doyurucudur
Günde 1 porsiyon yoğurt, günlük kalsiyum ihtiyacının %30’unu karşılar. Ayrıca yoğurdun içeriğinde prebiyotik olarak adlandırılan sağlığa yararlı organizmalar vardır. Prebiyotikler, bağışıklığı güçlendirir; sindirim sistemini sağlıklı kılar. Meyveli veya az yağlı yoğurt, ara öğün veya ana öğün yerine geçebilir.
HEM SAĞLIĞINIZI HEM FORMUNUZU KORUMAK İÇİN DOĞAL EV YOĞURDU TARİFİNİ MUTLAKA DENEYİN!
Domates
Domates yüksek oranda vitamin A ve C içerir. Orta boy bir domates 35 kaloridir ve günlük almanız gereken C vitamininin %40’ını, A vitamininin ise %20’sini içerir. Ayrıca domatesin prostat ve sindirim sistemi kanserlerinin riskini azalttığı da ispatlanmıştır.
Biber
Biber antioksidan içerir. Beta karoten de bir çeşit antioksidandır ve bağışıklık sistemini artırır. Böylelikle hücreleriniz serbest radikallerin verdiği birçok hasardan kurtulur. Günde 2 adet biber C vitamini gereksiniminizi %230 karşılar ve sadece 20 kaloridir.
Su
Biber antioksidan içerir. Beta karoten de bir çeşit antioksidandır ve bağışıklık sistemini artırır. Böylelikle hücreleriniz serbest radikallerin verdiği birçok hasardan kurtulur. Günde 2 adet biber C vitamini gereksiniminizi %230 karşılar ve sadece 20 kaloridir.
Su
Sağlıklı beslenmenin en önemli öğesi olan su, besin değeri olmamasına rağmen vücut fonksiyonlarında, sindirimde, metabolizmada ve hücre korunmasında katalizör görevi yapar. Su, kilo vermek isteyenlerin de en büyük yardımcısıdır; iştahı azaltır, metabolizmayı hızlandırır. Eğer yetersiz su içiyorsanız, vücut aldığı suyu tutar ve şişkinlik yaşanmasına sebep olur. Ödem, şişkinlik ve tansiyon problemleri yaşamamak için yeterli oranda su içmek gerekir. Sebze, meyve, yağsız süt ürünleri, maden suyu, bitki çayları da bol su içerir. Aynı zamanda kavun, portakal, marul ve domates gibi meyve ve sebzelerin de su içeriği yüksektir.
10.16.2012
Yaşlanan cilt için maske tarifleri
Su, gıda ek olarak oldukça faydalı yiyecekler maalesef yaşlanmamak için yeterli değildir. Ek olarak kahve, alkol, sigara çabuk yaşlanmanın başlıca faktörleri arasında yer alıyor. Ne yazık ki, bir metropolün kirlenmiş atmosferinden kaçış zor, ama onu yenmek mümkündür. Yaşlanma etkilerini azaltmak için maskeler kullanabilir, cildinizi şımartabilirsiniz. Bu yazımızda yaşlanan ciltler için dört farklımaske tarifleri vereceğiz. Bu maskeleri her ayrı satırda belirtilen malzemeleri karıştırarak yapmalısınız. 15-20 dakika yüzünüzde tuttuğunuz maskeyi yıkarken önce sıcak, sonra soğuk suyla durulayın, ardından hafif bir nemlendirici kullanın. Malzemeler bir blender kullanarak kolaylık karıştırabilirsiniz. Sadece makyaj öncesi temizlenmiş yüze maske uygulayın.
• Malzemeler: 1 çay kaşığı bal, 1 yumurta sarısı, 1 çay kaşığı bitkisel veya zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı limon suyu.
• Malzemeler:2 çay kaşığı keten tohumu yağı ,2 çay kaşığı süzme peynir , 1 tatlı kaşığı maydanoz suyu ya da yeşil çay güçlü olabilir, balık yağı, portakal kabuğu ya da limon, yarım kaşık olacak.
• Malzemeler: Yarım çay kaşığı taze portakal suyu , yarım çay kaşığı bal, 1 yumurta sarısı, 1 çorba kaşığı bitkisel veya zeytinyağı.
• Malzemeler: 1 orta boy haşlanmış patates, patates sıcak olmalı, yarım kaşık süt ve yumurta sarısı ,maskeyi ılık uygulamak cildi esnek bırakarak yumuşatır.
8.09.2012
Çocuğu ilkokula başlayacak ailelere öneriler
Uyum dönemini zorlu geçiren çocukların ailelerinde anaokulu döneminde geri adım atarak çocuğu okuldan alma, ilkokul 1. sınıfta da, “Acaba erken mi verdik bir yıl daha okuldan alıp bekletsem mi, anaokuluna geri mi dönsem düşünceleri “ belirir ve okul yetkililerine bu görüşlerle başvuran veliler görülmektedir.
Hem anaokuluna başlama hem de ilkokul birinci sınıfa başlamada dikkat edilmesi gerekenler, anne-baba tutumları, öneriler:
- Hem anaokulu, hem ilkokul 1. sınıf için çocuklar mutlaka önceden hazırlanmalı.
- Okul kavramı sohbetler içine girmeli hatta önce hikayelerle başlamalı.
- “Şu okula mı gitmek istersin, bu okula mı “ gibi seçenekler sunmadan, çok önceden tercihinizi çocuğunuzun yapısını, isteklerini, sizin beklentilerinizi göz önünde bulundurarak siz yapmalısınız. Çocuklar henüz o olgunlukta olmadıklarında, anlık duygularına ve hoşlandıkları şeylere göre cevap verecekleri için bir süre sonra hoşlanmadığı bir şeyle karşılaştığında ör, istediği bir şey yapılmadığında,” Ben o okula gitmek istemiyorum, beni şu okula gönder “ gibi bir istekle karşınıza gelebilir.
- Okulda kazanılacak şeyler için özendirilmeli.
- Okul, mutlaka önceden çocukla birlikte gidilerek görülmeli.
- Anne-baba kendi duygu ve düşüncelerini çocuğa belli etmeme konusunda çaba göstermeli. Evde bu konuda yapılan sohbetlerde o bir başka şeyle meşgulken bile antenlerinin çok açık olduğunu unutmamalı.
- Yaşanan zorluk karşısında çocuğun okula devam etmesi ya da etmemesi gibi konular çocuğun yanında tartışılmamalı,
- Okul ile mutlaka işbirliği yapılmalı. Duygusal bağ söz konusu olduğunda hepimiz büyük olasılıkla objektifliğimizi kaybedebiliriz. Bu işi profesyonel olarak yapan kişilerin bilgi ve tecrübelerinde yararlanmakta, onları dinlemekte fayda olacaktır. Durum eğer okulu aşan bir boyut gösterirse ya okulunuz sizi bir uzmana yönlendirecektir, ya da siz mutlaka bir uzmanla görüşerek bir süre yardım almalısınız demektir.
- Hala ağlama tepkileri gösteriyorsa kızmamak ve onun duygularını ve korkularını anlayıp kabul etmek ve sabır göstermek önemlidir.
- Evde yaptırılamayan şeyler için okulu kullanıp zorlamak da yapılmaması gerekenler arasında diyebiliriz. “ Şunu yapmazsan öğretmenine söylerim görürsün “ Bu tutum aynı zamanda anne-baba otoritesinin yine anne-baba eliyle ortadan kaldırılması anlamına da gelecektir.
- Çocuğun eve döneceği saatlerde ( Anne de çalışıyorsa hiç değilse ilk haftalarda) evde olup onu karşılayabilmek, küçük sürprizler hazırlamak, çocuğun yapabildiklerini öne çıkartarak olumlu yanlarını pekiştirmek ( Aferin ….. ne kadar güzel yapabiliyorsun artık. Büyüdüğünü görmek çok güzel. gibi
- Bazı çocuklar ev ve okul yaşantılarını birbirine aktarmak istemezler. Okulda neler olduğunu, neler yaptığını merak ediyorsanız ama sorularınıza cevap alamıyorsanız ısrarla sormaktan vazgeçmelisiniz. Onunla farklı ortamlarda sohbet ve çeşitli oyunların içinde mutlaka merak ettiğiniz konularla ilgili şeyleri size kendi isteği ile anlatacaktır.
- Sınıf arkadaşlarını siz de mümkün olduğu kadar tanımaya çalışın. Okul ortamı dışında görüştürmek, okul içindeki ilişkilerini de farklılaştıracak, paylaşımları arttıkça okulda birlikte zaman geçirme istekleri de farklılaşacaktır.
7.29.2012
Sağlıksız suyun nerede satıldığı da açıklanacak
Sağlığa uygun olmayan damacana su firmalarını teşhir ettiklerini hatırlatan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, satış noktalarını da açıklayacaklarını söyledi.
Van'da temaslarda bulunan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Vali Vekili Mehmet Yüzer'i ziyaret etti.
Bakan Akdağ, burada gazetecilerin damacana su analizleriyle ilgili sorularını yanıtladı.
Bakan Akdağ, halkın sağlığına zarar verebilecek üretim ve satış yapan firmalara çeşitli yaptırımlar uygulayacaklarını söyledi.
Bu yaptırımlar arasında satışın durdurulmasının da yer aldığını söyleyen Akdağ, şunları kaydetti:
''Meselenin iki boyutu var. Birincisi, damacanaya suyu koyan imalathane denilen dolum tesisi var. Dolum tesisinde damacanadaki sudan aldığımızda numuneden kirlilik tespit etmişsek bunu çok önemli görüyoruz ve firmaya gerekli cezayı veriyoruz. Bu sonuçları aynı zamanda ifşa ettik.
İkinci olarak, satış noktalarındaki damacanalardan alınan numunenin kirli çıkması her zaman firmanın kusuru olmayabilir. Satış noktasındaki depolama sorunundan kirlilik ortaya çıkabiliyor ya da satışla ilgili sorun ortaya çıkıyor. Bu satış noktalarını da bakanlığımızın web sitesinde yayımlayacağız.
Bu denetimleri yaparken vatandaşlarımızı bilgilendiremeye devam edeceğiz. Çünkü suyun temizliği ve güvenliği son derece önemlidir.''
Sağlık Bakanlığı, İstanbul genelinde faaliyet gösteren 61 damacana dolum tesisinden "Buzada", "Erpınar", "Alps", "Kervansaray" ve "Yalısu" markalarının sağlığa uygun olmadığını açıklamıştı.
Bakan Akdağ, burada gazetecilerin damacana su analizleriyle ilgili sorularını yanıtladı.
Bakan Akdağ, halkın sağlığına zarar verebilecek üretim ve satış yapan firmalara çeşitli yaptırımlar uygulayacaklarını söyledi.
Bu yaptırımlar arasında satışın durdurulmasının da yer aldığını söyleyen Akdağ, şunları kaydetti:
''Meselenin iki boyutu var. Birincisi, damacanaya suyu koyan imalathane denilen dolum tesisi var. Dolum tesisinde damacanadaki sudan aldığımızda numuneden kirlilik tespit etmişsek bunu çok önemli görüyoruz ve firmaya gerekli cezayı veriyoruz. Bu sonuçları aynı zamanda ifşa ettik.
İkinci olarak, satış noktalarındaki damacanalardan alınan numunenin kirli çıkması her zaman firmanın kusuru olmayabilir. Satış noktasındaki depolama sorunundan kirlilik ortaya çıkabiliyor ya da satışla ilgili sorun ortaya çıkıyor. Bu satış noktalarını da bakanlığımızın web sitesinde yayımlayacağız.
Bu denetimleri yaparken vatandaşlarımızı bilgilendiremeye devam edeceğiz. Çünkü suyun temizliği ve güvenliği son derece önemlidir.''
Sağlık Bakanlığı, İstanbul genelinde faaliyet gösteren 61 damacana dolum tesisinden "Buzada", "Erpınar", "Alps", "Kervansaray" ve "Yalısu" markalarının sağlığa uygun olmadığını açıklamıştı.
İki teker üzerinde bir köy
Yediden yetmişe herkesin bisiklet kullandığı Sivas'ın Zara ilçesine bağlı Tödürge köyündeki yollarda, bisikletle ilgili trafik uyarı levhaları görenlerin dikkatini çekiyor.
Zara ilçesine 14 kilometre uzaklıktaki Tödürge köyünde her yaş grubundan bisiklet kullanıcısına rastlamak mümkün. Bisikletin bir tutku haline geldiği yörede, köy içi yollarda ''20 kilometre hız limiti'' ve ''bisiklet çıkabilir'' trafik uyarı levhaları bulunuyor. Köy içi yollardaki bisiklet trafiği, bir nebze olsun, dünyada bisikletin en yaygın olarak kullanıldığı Çin'i anımsatıyor.
Küçük yaştan itibaren bisiklet kullanan 65 yaşındaki Mehmet Tanrıverdi, köyde 300 kişi yaşadığını, birçok evde birden fazla bisiklet olduğunu söyledi.
Köylerinde 200 civarında bisiklet olduğunu belirten Tanrıverdi, ''Köyümüzün içerisinde gün boyu bisikletlerle gezenleri görmek mümkün. Bu tutku, köyde yaşayanların yedisinden yetmişine hepsinde var. Çocuğundan gencine ve yaşlısına, kadınından erkeğine bisiklet kullanımı köyümüzde yaygın durumdadır. Çocukluğumuzda, gençliğimizde tanıştığımız bisiklet, bizlerde bir tutku oldu. Bir daha da bırakamadık. Tarlaya giderken, yük taşırken, gündelik ihtiyaçlarımızı bisiklet vasıtasıyla görmekteyiz'' dedi.
Köyde yaşayan vatandaşlar da yörede bisiklet kullanımının oldukça yaygın olduğunu ifade etti.
Zara ilçesine 14 kilometre uzaklıktaki Tödürge köyünde her yaş grubundan bisiklet kullanıcısına rastlamak mümkün. Bisikletin bir tutku haline geldiği yörede, köy içi yollarda ''20 kilometre hız limiti'' ve ''bisiklet çıkabilir'' trafik uyarı levhaları bulunuyor. Köy içi yollardaki bisiklet trafiği, bir nebze olsun, dünyada bisikletin en yaygın olarak kullanıldığı Çin'i anımsatıyor.
Küçük yaştan itibaren bisiklet kullanan 65 yaşındaki Mehmet Tanrıverdi, köyde 300 kişi yaşadığını, birçok evde birden fazla bisiklet olduğunu söyledi.
Köylerinde 200 civarında bisiklet olduğunu belirten Tanrıverdi, ''Köyümüzün içerisinde gün boyu bisikletlerle gezenleri görmek mümkün. Bu tutku, köyde yaşayanların yedisinden yetmişine hepsinde var. Çocuğundan gencine ve yaşlısına, kadınından erkeğine bisiklet kullanımı köyümüzde yaygın durumdadır. Çocukluğumuzda, gençliğimizde tanıştığımız bisiklet, bizlerde bir tutku oldu. Bir daha da bırakamadık. Tarlaya giderken, yük taşırken, gündelik ihtiyaçlarımızı bisiklet vasıtasıyla görmekteyiz'' dedi.
Köyde yaşayan vatandaşlar da yörede bisiklet kullanımının oldukça yaygın olduğunu ifade etti.
7.28.2012
Resimli Vista Kurulumu
Windows XP Formatlama ve Yeniden Kurulum Resimli Anlatım 4
Windows XP Formatlama ve Yeniden Kurulum (Resimli Anlatım)
Bilgisayar Formatlamadan Önce Yapılması Gerekenler
Bilgisayar Formatlamadan Önce Yapılması Gerekenler Kapmış olduğumuz kötü amaçlı bir program, denemek amaçlı kurup kaldırdığımız programlar veya sebep her ne olursa olsun bazan bütün çabalarımıza rağmen bilgisayarımızı ilk aldığımızdaki performansına döndürmemiz mümkün olmayabilir. Böyle durumlarda işletim sistemimizi yeniden kurmaktan yani bilgisayarımızı ilk aldığımız haline döndürmekten başka çözüm kalmamaktadır. Ancak bilgisayarın formatlanması( yani işletim sisteminin tamamiyle temizlenmesi) ve yeni işletim sisteminin kurulması, dikkat edilmesi gereken bazı husuları da gündeme getirir. Bunları maddeler halinde sıralamaya çalışalım: 1. İşletim sisteminin yüklü olduğu bölümde(C sürücüsü) bulunan dosyalarınızı yedekleyin. Kendi oluşturduğunuz klasörleri ve dosyaları yedeklemek genellikle bir problem oluşturmayacaktır, ancak kullandığınız programların oluşturduğu varsayılan dosya ve klasörleri yedeklemeyi unutmak genellikle formatlama esnasında en çok baş ağrıtan konulardan biridir. Genellikle programlar, ayarların kaydedildiği dosyaları ve bu programlarla oluşturulan dosyaları Belgelerim klasörü içinde program adıyla oluşturulmuş alt klasörlerde saklarlar. Dolayısıyla özellikle sık kullandığınız programların ayarlarının kaydedildiği dosyaları(formattan sonra bu ayarları tekrar alışkın olduğunuz halıne getirmenin ne kadar zaman alacağını unutmayın!) ve bu programlarla oluşturduğunuz dosyaları yedeklemeyi unutmayın. 2. CD/DVD’de ya da taşınabilir bir diskte saklı tutmadığınız asıl program kurulum dosyalarınız C sürücüsü üzerindeyse bunları da yedekleyin. 3. Şayet parola yöneticisi bir program kullanıyorsanız parolalarınızın yedeğini almayı unutmayın. Bu tür programların genellikle içe/dışa aktarma seçenekleri olduğundan programın kendisi kullanılarak parolalarınızın yedeğini almak genellikle problem oluşturmayacaktır. Ancak programı tekrar kullanmama ya da kullanamama(işletim sistemi değişikliği gibi) ihtimaline karşı . csv ya da .xml gibi başka programlarla da açılabilecek evrensel bir formatta da yedek almayı unutmayın. 4. Şayet Firefox kullanıyorsanız kişisel ayarlarınızı, eklentilerinizi, eklentilerinizin ayarlarını ve parolalarınızı yedeklemeyi unutmayın. (Bu konunun detayıyla ilgili yazımıza göz atmanızı tavsiye ederim.) 5. Şayet eposta yöneticisi kullanıyorsanız ve mesajlarınızın aslını sunucuda tutmuyorsanız bunları yedeklemeyi unutmayın. Ayrıca parolalarınızı, POP3 ve SMTP sunucularınızın adreslerini de bir kenara not etmeyi ya da program aracılığıyla yedeklemeyi unutmayın. 6. Hepsinden önemlisi ise sürücülerinizin yedeğini almak. Eğer formattan sonra Aygıt Yöneticinizde alttaki benzer bir şekille karşılaşmak ve başınıza ve de midenize ağrılar girmesini istemiyorsanız sürücülerinizi mutlaka yedekleyin. Piyasada bu işi yapan ücretli ya da ücretsiz bir sürü program var ve bunlardan birini kullanarak mutlaka sürücülerinizin yedeğini alın. Bu konu ile ilgili yazmış olduğumuz ve DriverMax adlı ücretsiz programın kullanıldığı yazımızı okumanızı kesinlikle öneriyoruz. 7. Ağ kartınızın sürücüsünü yedeklemeyi unutmayın. Evet bu yukarıdaki maddenin tekrarı, ancak inanın önemine binaen tekrar ediyoruz. Çünkü diğer sürülerinizin yedeğini almayı unutmuş bile olsanız şayet formattan sonra ağ kartınız çalışıyo olursa hiç değilse internete baglanarak bilgisayarınızın tanıyamadığı diğer aygıtlarınızın sürücülerini internetten bulma şansınız olur. Aksi taktirde ise şayet evde internete baglandığınız baska bir bilgisayarınız yok ise bir arkadaşınızın ya da teknik servisin yardımına muhtaç kalacağınızı asla unutmayın. Bu listede bilgisayar formatından önce yapılması gereken işleri hiçbirseyi atlamadan sıralamaya calışsak ta unutmuş olabileceğimiz ya da sizin bilgisayar kullanımınıza özel durumlar olabilir. Bunu göz önünde tutarak okuyucularımızdan kendi tecrübe ve tavsiyelerini de aşağıya yorum ekleyerek bizlerle paylaşmalarını rica |
Bilgisayarın CD’den Başlatılması
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)